31 Ocak 2013 Perşembe

Kuran ı Kerim i Anlayarak Okuyun

Kur' an ı Kerim 'i Anlayarak Okuyun



Bu konuya öncelikle bir kitapta okuduğum bir örnekle başlamak istiyorum.

Hastalığı sebebiyle doktora giden ve doktorun kendisine reçete yazarak bazı ilaçlar tavsiye ettiği bir hasta düşünelim. bu hasta; reçeteyi alıp evinin en güzel köşesine assa veya eline alıp her zaman öpse, alnına koysa ya da günde onlarca kez okusa veyahutta içerisindekileri adı gibi ezberlese ona herhangi bir faydası olur mu ? Bir başka örnek daha verecek olursak; bu hasta reçetenin karşısına geçip: "Ey mübarek reçete ! Sen ne kadar değerlisin ! Senin şanıni şerefin ne de büyük ! senin gibi bir reçeteye sahip olduğum için Allah'a  şükrediyorum1" dese bu onun hastalığını giderir ve dertlerine deva olur mu ?

Bunun gibi uçuk bir örnekte olduğu gibi nasıl bir reçete uygulamaya konulmadığında fayda vermiyorsa, Kuran da anlaşılıp uygulamaya konulmadan bize bir fayda vermez. Sadece okumak için okumuş oluruz. Rabbimizin biz insanlar anlamasın diye bir kitap gönderebileceği aklınıza sığabiliyor mu ? Ancak ne yazık ki hal ve tavırlarımız Kuran ın adeta anlaşılmaz bir kitap olduğunu, anlaşılması mümkün olmayan bir kitap olduğunu bağırıyor. Siz hiç anlamamak için bir kitap vs okur musunuz ? Bu mümkün müdür ? Oysa ki Kur'an da 

" Bu Kur'an,  ayetlerini düşünsünler ve akıl sahipleri öğüt alsınlar diye sana indirdiğimiz mübarek bir kitaptır." [38/ Sad, 29]

Ne yazık ki biz müslümanların çoğu Kuran'ın anlamı üzerinde düşünmeksizin az da olsa kafa yormaksızın sadece tecvid, sıfat vs. dikkat ederek okumakla kalıyor. 

Ve bir dğere yanlışımız da toplumda genel olarak beyne yerleşmiş Kur'anın sadece hocalar tarafından anlaşılabileceği , haklın toplumun bunu anlayamayacağı görüşüdür. Kur'an ın tabiki de bazı yönleri herkes tarafından belki anlaşılamayacaktır ama genel itibari ile Kuran insanların okuyup anlayacağı bir kitaptır ki Kuran tamamıyla anlaşılması için indirilmiş bir kitaptır.


(1-2) Elif, Lam, Ra; Bu, Allah'in izniyle, insanlari karanliklardan aydinliga, guclu ve ovulmege layik, goklerde ve yerde olanlarin sahibi Allah'in yoluna çıkarman icin, sana indirdiğimiz Kitaptir. Ugrayacaklari cetin azabdan dolayi vay kafirlerin haline! [İbrahim , 1-2]


" Bu Kuran kendisiyle uyarılsınlar, Allah'ın ancak tek ilah olduğunu bilsinler ve akıl sahipleri düşünüp öğüt alsınlar diye insanlara bildirilir." [14/İbrahim, 52]



Rabbim bu ayetlerinde Kuranın indiriliş amaçlarını açıklıyor.

1. İnsanları karanlıktan aydınlığa çıkarmak.
2. İnsanların uyarılması
3. Allah'ın tek bir ilah olduğunu bilmeleri
4. Düşünüp , öğüt almalarını.


Ki bir insan Kuranı sırf okumak için okuyup onun hayatında bir değişikliğe sebep olmuyorsa Kur'an okumanın ona bir faydasının dokunduğunu söyleyebilir miyiz ? Toplumda çok yanlış düşünceler var acaba kaçımız Kur'an ı Kerimi kaç defa türkçe mealli okuduk ? Bir ayetin üstünde kaç defa kafa yorup düşündük. 

Bizim en değerlimiz olan Kitaba ne yazık ki önem vermiyor, anlamamak için çabalıyoruz. Verdiğim örnek ayetlerde de Kur'an insanlar için indirilmiş bir kitaptır. Anlaşılmasın diye indirilen bir kitap asla olamaz. Ve müslümanım diyorsak eğer Kur'anı önce anlayarak okuyacağız ve hayatımızın en baş kısmına Kur'an ı koyacağız ve uygulamaya koyacağız.

Ve Kur'an ı anlamak farzdır .

"Bir de Kur'an ı okumakla emrolundun..." [Neml 92]

Peygamber Efendimiz (S.A.v) şöyle buyurur;

" Müjdeler olsun size ! Şüphesiz ki bu Kur'an, bir tarafı Allah'ın elinde diğer tarafı da sizin elinizde olan bir iptir. Ona sımsıkı sarılın! Şayet böyle yaparsanız asla sapıtmaz ve helake uğramazsınız." [Taberani rivayet etmiştir. Seyh Elbani Hadisin sahih olduğunu belirtir. Bkz. Sahihul Camius Sağir"

Sahabe i Kiram efendilerimiz de Kur'an a çok büyük önem vermişler. Ezberledikleri Kur'an ayetlerini hayatlarında uygulamadıkça yeni ayetleri ezberlemezlerdi.

İbni Mesud (RadıyAllahu Anha);" Bu Kur'an'dan ayrılmayınız. Çünkü o Allah'ın sofrasıdır. Sizden kim Allah'ın sofrasından alma gücüne sahipse alsın. Bu da ilim öğenmekle olur."

Önümüzde aslında ne güzel ne değerli örnekler var. Hz. Peygamber [S.A.v] ve Sahabe i Kiram...

 Müslüman olarak önce Kur'an ı anlayıp daha sonra da inşAllah hayatımızda uygulayacağız. Yoksa okumuş olduğumuz Kur'an ın bize bir fayda sağlayabileceği düşünülemez.

26 Ocak 2013 Cumartesi

Sahabe – i Kiram ‘ın (RadıyAllahu Anhüm) Örnek Ahlakı


Sahabe – i Kiram ‘ın (RadıyAllahu Anhüm) Örnek Ahlakı



Selamun Aleyküm Ve Rahmetullahi Ve Berakatühü

İslam Dininin en güzel yılları şüphesiz ki Asrı Saadet dönemidir. Onlar İslam’ın en değerlilerinden. Biz aciz kulların onların hayatını en iyi şekilde öğrenip sadece öğrenmekle kalmayıp onları kendimize örnek alıp hayatımıza bir düzen vermeliyiz. O değerli insanların güzel ahlakları ile kendi ahlakımızı oluşturup düzeltmemiz gerek. Müslümanım diyen bir insanın yapabileceği en güzel işlerden biride önce Peygamber Efendimiz (S.A.v) ‘i ve Sahabe Efendilerimizi kendine örnek almaktır.

O değerli insanları kendine örnek alan insan önce kendine daha sonra da çevresine çok büyük faydaları olur. En önemlisi ahiretini kurtarır…

Ele aldığımız bu özellikler sadece çok azı… Ufak başlıklar altında toplar isek bunları;

Ashab-ı Kiram’ın en büyük ve en başta gelen ahlakı, Kur’an-ı Kerim’e ve Peygamber Efendimiz (S.A.v)’e sıkı  sıkı bağlı olmalarıdır. Fıkhi ilimlerden kendilerine ve çevrelerindeki insanlara lazım olan bilgileri bilmedikçe, asla insanları irşad etmeye kalkmazlardı. Sadece kesin olarak bildikleri konularda konuşur. Bilmedikleri konuda konuşmazlardı.

Bir ahlakları da, çok affedici olmalarıdır. Kendilerine eziyet edenleri, iftira atanları, gıybet edenleri, mallarına ve haklarına tecavüz edenleri affederlerdi.  Çünkü Peygamber Efendimiz (S.A.v)’in ahlakı da böyle idi. Kendi nefsi için asla intikam almaz, sadece Allah için intikam alırdı.

25 Ocak 2013 Cuma

Çocuklarınıza Kore Dizisi İzlettirmeyin

Çocuklarınıza Kore Dizisi İzlettirmeyin


Böyle bir yazıyı benim gibi bir zamanlar yaklaşık 20 tane daha da fazla Güney Kore dizisi izleyen birinin yazması normal mi bilmiyorum ama gözlemlediklerimi söylemem açısından gayet iyi olacak bence. Gerçi 1.5,  2 yıldır izlemiyorum. Türk dizisi zaten kendimi bildim bileli izlemiyorum. Yaklaşık 17 yaşında izlemeye başladım bu dizileri. Ve ben sadece dizi izlemesinde kalmış olan bir insanım :) Sanırsam yaşın önemi büyük bir önem arz ediyor bu durumda. 1 yıllık bir dönem. Şu an açıkçası izlemeseymişim daha iyi olurmuş diyorum. Çünkü bana hiç bir şey katmadı. Vaktimi boşa öldürmekten başka. Bunu 18 yaşımda anlamıştım. 20 oldum tenkit etmeye başladım :)

Öncelikle neden izlenmemesi gerekiyor onları açıklayayım. Ya da en az kişinin 18 yaşında olması gerektiğini düşünüyorum. Zaten bu yaştaki bir insan seçici olmaya başlayacaktır. İstisnalar olabilir tabi ki. Maalesef bu yaş şimdi 10 yaşlarına kadar düşmüş. Evde 2 kardeşim var onları bir çok konuda kendime deney olarak kullanıyorum . Onlara Kore dizisi izlettirmemeye çalışıyorum. Tabi önce direk yasak ile başlamadım. Bir şeyi birine direk nedenini açıklamadan  onu kavrattırmadığınız zaman her zaman ters tepki alınıyor. Sürekli onlarla konuşup onların da bunu doğru bulmalarını sağlamaya çalışıyorum. Kardeşlerimi kendi yaşımda gibi görüp düzgünce sohbet ediyorum ve sonucunu yakında alacağımı düşünüyorum.

Neden izlettirmeyin ?

İlk olarak benim bu zamana kadar izlediğim dizilerde her zaman erkek - kız ilişkileri ön planda olan dizilerdi. Yani aşk ön planlı dizilerdi. Bunu izleyen çocuk kaç yaşında 12 13 15 yaşlarında çocuk. Daha siz çocuğa o yaşta saçma sapan aşk konularını ön plana çıkaran diziler izlettirirseniz eğer çocuğunuz da öne geçilmeyen davranışlara sebep olursunuz. Zaten çocuk o düşünemez izler yani. Orada ki hayata vs. özeniyor. Zaten bu zamanda okullarda ki ortamlar çok berbat halde bir de sorunlu çevreye sahip oldu mu çocuğunuzu yavaş yavaş kaybedersiniz bence.

Bir diğer sebebi ise Güney Kore misyonerlik faaliyetlerinin en çok yapıldığı ülke. Bunu zaten dizileri, müzik klipleri, sanatçıları vs ile çok iyi yapıyorlar. Sürekli bilinç altına bir gönderi yapıyorlar. En basitinden bir klipte bile haç işareti görmek çok doğal karşılanmaya başlıyor. Ki bu ülkenin ana dini aslında budizm di ama son dönemlerde o kadar hızlı ve çok geniş çapta yapılan misyonerlik faaliyetleri sayesinde ülkenin yarısından fazlası Hristiyan. Ve size de bunu çok iyi işliyorlar. Hiç dikkat çekmeden sürekli bilinç altına gönderi yapılıyor.

Bir başka sebepte bu dizi izleyenlerin genelinde dizi dizi de kalmıyor. Bu olay ergen çağ dediğimiz sürede işte çok aşırı derecede oluyor? Araştırılmaya başlıyor " Oyuncular kim ? Dizi müziklerini kim söylüyor ?" vs. Bundan sonra da sosyal paylaşım ağlarında aktif olmaya başlıyorlar. Gözlemlediğim kadarı ile erkeklerde bu dizi düşkünlüğü yok. Kızlarda o kadar abartıyorlar ki afedersiniz ama bel üstü çıplak erkeklerin fotoğraflarını paylaşıyorlar ve altında saçma sapan yorumlar yapıyorlar. Ya bunu yapan çocuk işte. 12 13 yaşında . Bu yaşta ar damarı çatlamaya başlayan bir çocuğun ilerisi ne olabilir? Ondan ne bekleyebilirsiniz ? 

Bir de çocukların beyni o kadar boş şeylerle dolduruluyor ki o şarkı bu dizi bu sanatçı. Beyin boş bilgiler çöplüğüne dönüyor. Bunun çocuğa bir faydası var mı ? Ki ben bir çocuğun izleyeceği çizgi filmde bile anne ve babaların çok dikkatli olmaları gerektiğini düşünüyorum. Haberlerde bile her haberi izlettirmeyin çocuğa. Aynı şekilde kendinizde. Size bir faydası var mı yok mu ? İyi bir düşünün ona göre bakın. Yok kültürmüş vs. Bunlar boş iş . Neyse ben asıl konuya döneyim çocuğun beyni bu denli boş bilgilerle dolunca doğal olarak beynine alması gereken şeyleri zor oluyor. Misal bir sure ezberlettirmeye çalışın çok zor ezberliyor. Niye onun beyninde şu an dizi var şarkı var o sanatçı var. Çocuklarınızın ne izlediğine dikkat edin.

Aslında sadece Kore dizisi değil türk dizisi vs de izlettirmeyin. Çocuğunuzu, kardeşinizi vs. kendi haline bırakmayın. Ne izlerse izlesin olmasın. Dizilerde ki hayat yok. Örnek alıyorlar kendilerine.

Birde şöyle bir şey var bu diziler insanın nefsine en kolay gelen şey. Nefis her zaman ölümü unutmak ister ama en kolay nefsin isteğini yerine getirecek şey dizi ve filmler. Anne baba olarak önce siz seçici olmalısınız ki sonra da çocuğunuz seçici olsun.

24 Ocak 2013 Perşembe

Sahabe i Kiram Hakkında Bunları Biliyor Muydunuz 1

Sahabe i Kiram Hakkında Bunları Biliyor Muydunuz 1 


·  Abdullah B. Mesud’un Efendimiz(S.A.v)’in Evine Teklifsiz Girebilecek Kadar Ona Yakın Olduğunu… 

·  Hz. Ebubekir’in İlk Davette Beklemeden Ve Tereddütsüz Müslüman Olduğunu… 

·  Hz. Ömer’in Risaletin Beşinci Veya Altıncı Yılında 26 Yaşında İken Müslüman Olduğunu…

·  Kur’an’da İsmi Geçen Tek Sahabenin Hz. Zeyd B. Harise Olduğunu… 

·  Hz. Ömer’in Müslüman Olmasıyla Mekke’de İlk Defa Açıktan Namaz Kılındığını… 

·  Hz. Ebubekir’in Bekir Adında Oğlu Olmamasına Rağmen Neden Bu İsmi Aldığının Bilinmediğini… 

·  Utbe B. Ferkad’ın Vücudunu Kaplayan Sivilcelere Rasulullah (s.a.v) İn Ağzının Yaşından Sürdüğünü Ve Bundan Sonra Utbe Hiçbir Koku Sürmemesine Rağmen Hayatı Boyunca Güzel Koktuğunu… 

·  Mus’ab B. Umeyr’in “mukri” Yani Kur’an Öğretmeni Diye Çağırıldığını… 

·  Hüzaa Kabilesinden Büdeyl B. Verka El-hüzai’nin ALLAH Rasulu’nun Hicaz Halkından Sırdaşı Olduğunu… 

·  Huveytıb B. Abduluzza’nın Müslüman Olmadan Önce Bedir Savaşında Müslümanlara Karşı Savaşırken Ufukta Meleklerin Müslümanlara Yardım Ettiğini Gördüğünü… 

·  Hz. Ebu Hureyre’nin Annesinin İman Etmesi İçin Peygamber Efendimizden (s.a.v) Dua İstediğini Ve Ebu Hureyre Eve Döndüğünde Annesinin Müslüman Olduğunu Gördüğünü… 

·  Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in Hz. Ömer Yahut Ebu Cehil’in Müslüman Olması Ve İslam’ın İkisinden Biri İle Yücelmesi İçin Çarşamba Günü Dua Ettiğini, Hz. Ömer’in Perşembe Günü Müslüman Olduğunu… 

·  Zubeyr B. Avvam’ın Sekiz Yaşında İslam’a Girdiğini, On Sekiz Yaşında Hicret Ettiğini Ve Amcasının Onu Bir Hasıra Sararak Ateşe Tutup İslam’ı İnkâr Etmesi İçin İşkence Ettiğini Ama Zubeyr B. Avvam’ın Dönmediğini… 

·  Suheyl-i Rumi Ve Bilal Habeşi’nin Müslüman Olduklarını İlan Eden İlk Yedi Kişi Arasında Olduğunu… 

·  Hz. Bilal’i Hz. Ebubekir’in Satın Alıp Azat Ettiğini Ve Hz. Ebubekir’in Medine’ye Hicret Etmeden Önce Satın Alıp Azat Ettiği Kölelerin Sayısının Hz. Bilal İle Birlikte Yediye Ulaştığını… 

·  İslam’ın İlk Şehidinin Ammar’ın Annesi Sümeyye Olduğunu Ve Onu Ebu Cehil’in Şehit Ettiğini… Biliyor Muydunuz?

KAYNAK

1-muhtasar Hayat’üs-sahabe-m. Yusuf Kandehlevi-ışık Yayınları




23 Ocak 2013 Çarşamba

Hz. Haticetül Kübra (RadıyAllahu Anha)

 



Peygamberimizin ilk hanımı, ilk îmân eden hür kadın, mü’minlerin annelerinden. Kureyş kabilesinin kibar ve asil bir ailesine mensûbtur. Babasının adı Hüveylîd, annesinin ki Fâtımadır. Nesebi Hadîce binti Hüveylid bin Esad bin Abd-ül-uzza bin Kusay bin Kilâb bin Mürre bin Ka’b bin Lüey bin Galib idi. Nesebi Peygamber efendimiz (s.a.v.) ile baba tarafından Kusay, anne tarafından Lüey sulâlesiyle birleşmektedir; Cahiliye devrinde lakabı Tâbire idi. Doğum tarihi kesin olarak bilinmemektedir.

Hz. Hadîce’nin ilmi, malı, şerefi, iffeti ve edebi pek fazla idi. Ticâret ile uğraşan, devrin, büyük tüccarlarındandı. Memurları, katipleri ve köleleri vardı. Ticâreti adamları veya ortaklık suretiyle yapardı. Hz. Hadîce, Hz. Muhammed’in üstün ahlâk vasıflarını ve “emin” lakabına itimad ederek, herkesten daha fazla ücret vermek vâ’dıyla O’nu Şam ticâret kafilesine kattı. Hz. Muhammed’in, yanına kölesi Meysere’yi de verdi. Şam ticâret seferi üç ay sürdü. Bu sefer esnasında Hz. Muhammed’in şahsında harikulade haller görüldü. Seferde O’nu gölgeleyen bir bulutun ve kuş şekline giren iki meleğin devamlı üzerinde bulunması, yolda yürüyemiyecek derecede yorulup, kervandan geri kalan iki devenin ayaklarını eliyle sığmasından sonra, develerin birden süratlenmesi, Busra’daki Manastır yanındaki kuru ağacın altına oturmasıyla yeşermesi ve rahip Nastura’nın yeminle Hz. Muhammed’in son peygamber olduğunu müjdelemesi, Busra Pazarı’nda Yahudi ile pazarlık esnasında Meysere’nin Peygamberlik vasıflarını teşhis etmesi halleri meydana geldi. Seferden dönüşte Hz. Hadîce’ye Hz. Muhammed’in bu hallerini akrabası Zübeyr ve kölesi Meysere bir bir anlattılar. Hz. Hadîce, anlatılanlar, mallarını satmak üzere teslim ettiği Hz. Muhammed’in bereketiyle iyi kâr etmesi ve bunlardan ziyade kervanı karşıladığı sırada Hz. Muhammed’i gölgeleyen iki meleği bizzat görmesinden çok etkilendi. Daha önce gördüğü bir rüyası da gökten inen ayın, koynuna girip koltuğundan çıkarak bütün âlemi aydınlatması idi. 

19 Ocak 2013 Cumartesi

17 Adımda Farklı Bir Photosop Efekti

Photoshopla tam profesyonel bir şekilde ilgilenmesem de yadsınmayacak derecede bir bilgim olduğunu düşünüyorum.  Blogunun bu hali ne diye sorarsanız inanın hiç bir şeye fırsat bulamıyorum bu aralar. Müsait olduğum en kısa zamanda tasarım vs. ilgileneceğim hep :) Devinarttan bir kaç çalışmama bakabilirsiniz.  http://aysegulminho.deviantart.com/

E biraz bilgim var diyorum o yüzden arada böyle bir kaç ders paylaşmayı düşünüyorum. İnşAllah bir faydası olur.

Ders anlatımı bana aittir.

ilk olarak işimize yarayacak materyaller 






İndirmeniz gerekecek olan birde brush seti : http://psd.tutsplus.com/freebies/brushes/fantasy-floral-photoshop-brushes/


1.Adım
İlk olarak 500X500 pixel boyutunda arka planı siyah olan bir layer açalım.


Daha sonra yeni bir layer oluşturuyoruz. Brush ayarlarını reset yapıyoruz ve seçeceğimiz brush en sondan bir önceki brush . 250 px yapın brushınız ayarını ve resimde gördüğünüz şekilde brushınızı kullanın.